Автор
Kobiden
Опубликовано
30 авг. 2010 г.
Время чтения
3 минут(-а,-ы)
Скачать
Загрузить статью
Печать
Размер текста

Koton, 15 mağaza daha açarak yurtdışında yüzde 50 büyüyecek

Автор
Kobiden
Опубликовано
30 авг. 2010 г.

İSTANBUL - Türkiye’de 20, yurtdışında da 15 mağazayı 2010 yılsonuna kadar açmayı planladıklarını açıklayan Koton İş Geliştirme Yöneticisi Alp İdikut, “Mevcut mağazalardaki metrekare verimliliğini artırmayı ve yeni mağazaların da etkisiyle yurtdışında yüzde 50 büyümeyi hedefliyoruz. Bu durum, mağazalarımızın yapacağı ciro katkısına ek olarak, ayrıca rekabette ve marka konumlandırmasında faydası olacak” dedi.



Koton’un 2001 yılından itibaren yurtiçinde ve dışında franchising verdiğini hatırlatan İdikut,  2010 Temmuz ayı itibariyle yurtiçinde 45, yurtdışında 55 franchise mağazasına sahip olduklarını kaydetti.

Bin 600 kişiden oluşan bir ekiple çalıştıklarını ve yaklaşık 13 milyon adet ürün satışı gerçekleştirdiklerini dile getiren İdikut, “Müşteriyi anlamak Koton’un önem verdiği çalışmaların başında geliyor. Devamlı olarak ‘Tüketicilerin tatmin edilmeyen ve söylenmeyen ihtiyacı nedir?’ gibi soruların cevabını bulmaya çalışıyoruz. Geniş anket çalışmalarına öncelik verdik. Myfit koleksiyonu gibi Türk insanının vücut yapısına uygun ve kendini rahat hissedeceği kalıplarla üretilen giysiler tasarladık. 2010’un ilk yarısını bütçemizin yüzde 3 kadar üzerinde tamamladık” şeklinde konuştu.


“Markalaşmanın en etkili yolu, franchising”

Franchising sisteminin Türk firmalarının yurtdışı açılımında ve markalaşmasında en etkili yöntem olduğunu savunan Alp İdikut,  bu açıdan bakıldığında kâr marjı franchise vermeyi mümkün kılan şirketlerin uluslararası pazarda franchise ile ilerlemelerini tavsiye etti.  Kâr marjı olmayanların ise daha uzun vadede önce ölçek ekonomisi ve buna bağlı olarak kârlılık hedeflemeleri gerektiği önerisinde bulunan İdikut, “Ayrıca Türk firmalarının yurtdışında yaygınlaşması ve markalaşması için devlet teşvikleri mevcut. Ancak bunlar iyi anlaşılamıyor. Devletin verdiği teşvikleri özel sektöre anlatan seminerler düzenlemesi, teşviklerin daha anlaşılır hale gelmesinin ve çok daha fazla firmanın faydalanmasının önünü açacaktır” dedi.

Franchising sektörünün; verimliliğini üst düzeye çıkarabilenlerin ve pazar payını artırarak  pazarı domine edenlerin ön planda olduğu bir şekle dönüşeceğini söyleyen Alp İdikut, önümüzdeki dönemde sektörde konsolidasyonların yaşanabileceğini ve yeni pazarlarda yoğunlaşılmaya çalışılan bir durumun oluşacağını kaydetti. Gelecek döneme ait üç eğilimden söz etmenin mümkün olduğunu aktaran İdikut, şöyle devam etti: “Bu eğilimlerden ilkini oluşturan lüks markalar, daha da lüks imaj için yeterli reklam yatırımı yaparlarsa, gelişmelerini devam ettirecek.

İkinci eğilimi ise, hayat tarzlarına odaklı, ufak ya da orta ölçekli mağazacılık oluşturuyor. Belirli yaşam stiline sahip müşterilere ürün ve servis açısından odaklanan perakendeciler başarılı olacak. Son olarak da ‘one stop shopping’ kavramıdır. Büyük metrekareli mağazalarda, müşterinin giyim ve hatta cafe gibi ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik, makul fiyatlı ve bol çeşitli perakendecilik gelişecek. Bu tarz markalar daha büyük pazar payı alacak.”


“Kira fiyatlarını AVM’lere kiracılar önermeli”

AVM kiraları konusuna da değinen Alp İdikut, kiracıların uygun olan kira rakamını kendi fizibiliteleri doğrultusunda AVM’lere önermeleri ve bunda ısrarcı olmaları gerektiğini kaydetti. Serbest piyasa ekonomisi içinde kamunun bu konuda yasaklayıcı bir düzenleme yapmasının pek mümkün görünmediğine dikkat çeken İdikut, ancak sabit kira rakamları yerine ciro kiralaması yapılması ile risk yönetimi anlamında kiracıyı koruyacak bir önlem alınabileceğini aktardı.