Mersin Serbest Bölge'de Juki marka tekstil ve konfeksiyon makinelerinin alım satım, ithalat ihracat ve yedek parça temini ile satış sonrası hizmetini veren TMT Tekstil Makine, yılsonunda yüzde 10 büyümeyi planlıyor.

Sektörün hareketli gittiğini, Avrupa'daki krizin tekstil, konfeksiyon sektörünü sıkıntıya sokmadığını anlatan TMT Tekstil Makine Genel Müdürü Can Emin Özeren, "Yılsonunda yüzde 8-10 arası büyüme yaşayacağımızı tahmin ediyorum. Gelen siparişler, 2013'ün taleplerinin de iyi olacağının sinyallerini veriyor" şeklinde konuştu.

Faaliyete 2001'de başladıklarını, Serbest Bölge içindeki firmaları ile Juki'nin Çatalca depolarından ithalat yaparak serbest bölge içindeki tekstil ve konfeksiyon fabrikalarına satış yaptıklarını ifade eden Özeren, "Adana'da ise Can Emin Özeren isimli bir şahıs firmam bulunuyor. Bu firma ile de dahili ticaretimizi sürdürüyoruz" dedi.

Çalışmalarını 480 metrekare alanda 21 kişi ile sürdürdüklerini dile getiren Özeren, stoklu çalışmadıklarını, ihtiyaç doğrultusunda periyodik olarak Çatalca'dan ithalat yaptıklarını ifade etti.

"Bizim avantajımız yaygın, köklü ve oturmuş bir markaya hizmet veriyor olmamız" değerlendirmesini yapan Özeren, "Juki, dünyanın en büyük makine üreticisi ve dünyada en fazla Juki'nin pazar payına sahip olduğu ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bağlı olduğumuz mümessil firmamız olan Asataş AŞ aynı zamanda Mısır ve Özbekistan mümessilliklerini de yürütüyor" şeklinde konuştu.

İş hacmi arttı

Serbest Bölge içinde ihracata yönelik çalışan müşterilerinin iş hacminin bu dönemde arttığını kaydeden Özeren, "Gerek bizim, gerekse çalıştığımız marka olan Juki'nin satışları oldukça iyi. Geçtiğimiz dönemde TÜYAP'ta gerçekleşen fuarda çok ciddi satış performansı yakalandı. Bu da markamıza duyulan güveni göstermesi açısından bize moral verdi. Mevcut durumda Türkiye iç piyasasın üretim yapan bir takım müşterilerimizde talep azalması oldu. Bu soru işareti oluştursa da konjonktürel olduğunu düşünüp yılın ikinci yarısında sıkıntıların aşılacağını tahmin ediyoruz" dedi.

Sektörde cirosal sıkıntıların olmadığını, karlılıkta sıkıntı yaşandığını anlatan Özeren, kamu maliyetlerinin artması, kurdan kaynaklı yaşanan sıkıntılar nedeniyle karlılıkların azaldığını bildirdi. "Sektörümüz yatırımlarını kardan yapıyor" diyen Özeren, karlılıkların artması halinde taleplerin daha da artacağına inandığını vurguladı. Türkiye'deki özellikle yatırım teşvikli yörelerde yeni yatırımlar beklediklerini ifade eden Özeren, bu yatırımlarla birlikte yılın ikinci yarısında sektörün daha da hareketlenmesini beklediklerini söyledi. Sektörün sıkıntılarına da değinen Özeren, en büyük sorunun finansmanda yaşandığını anlattı. "Sektör finansman sıkıntısını aşamıyor. Nakit bulmakta zorlanıyor" diyen Özeren, bu konuda da yapılacak desteklerin yatırımların daha rahat başlamasını sağlayacağına dikkat çekti.

Onun dışında, Serbest Bölge'deki müteşebbisler için kamu yükü, vergi, SSK primi gibi kamu maliyetlerinin ağırlığının fazla olmasının da ciddi bir sorun olduğunu belirten Özeren, sözlerine şöyle devam etti: "Son düzenlemelerle serbest bölgelere göre yatırım teşvikli yöreler daha avantajlı noktaya geldi. Ancak bölgemizde faaliyet gösteren firmaları 6. bölgeye yatırım yapabilecek hale getirmek mümkün değil. Yaklaşık 6 bine yakın insanın gelir elde ettiği bir sektör bu düzeni burada bozmak imkansız."

Derya EĞRİCAN GÜLEÇ