Автор
Referans
Опубликовано
30 авг. 2010 г.
Время чтения
4 минут(-а,-ы)
Скачать
Загрузить статью
Печать
Размер текста

İstanbul Contrast zıtlıkların uyumuna övgüdür

Автор
Referans
Опубликовано
30 авг. 2010 г.

Dice Kayek markasını yaratan Ayşe ve Ece Ege kardeşler, İstanbul Fashion Week çerçevesinde açtıkları ‘İstanbul Contrast' sergisinde şehrin içinde barındırdığı tezatları koleksiyonlarına yansıtıyor.

Igedo Fashion Fairs


18 yıl önce moda dünyasına Dice Kayek markasıyla Paris'te adım atan Ayşe ve Ece Ege kardeşler, İstanbul Modern'de açılan ‘İstanbul Contrast' sergisiyle esin kaynakları olan kente görkemli bir dönüş yaptılar.

‘İstanbul Contrast', Fransa'daki Türkiye Mevsimi kapanış etkinlikleri ve Paris Moda Haftası kapsamında 30 Mart'ta Paris Musée des Arts Décoratifs'te sergilenmişti. Ege kardeşlerin İstanbul'un tarihi ve kültürel coğrafyasından esinlenerek tasarladıkları kıyafetler, bu kez de İstanbul Fashion Week (İstanbul Moda Haftası) kapsamında yeni bir düzenlemeyle İstanbul Modern'e konuk oldu.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) katkılarıyla perşembe günü açılan, Ayşe ve Ece Ege kardeşler, Ajans Başkanı Şekip Avdagiç, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi'nin ev sahipliği yaptığı ‘İstanbul Contrast' sergisine ilgi büyüktü. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AB ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış ve iş, sanat ve moda dünyasının tanınmış isimleri de konuklar arasındaydı.
Yine İstanbul Modern'de devam etmekte olan Hüseyin Çağlayan sergisinin yanı sıra Dice Kayek ‘İstanbul Contrast' sergisine gösterilen bu ilginin arkasında İstanbul'un uluslararası moda ve tasarım merkezlerinden biri olması arzusu yatıyor. Üçüncüsü düzenlenen IFW ile bu arzunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hakkında henüz bir yorum yapmak erken olsa da bu yıl Avrupa başta olmak üzere farklı ülkelerden gazete ve dergilerin moda editörlerinin gelmesi bir ilginin başladığının göstergesi sayılabilir.


Giysilerle İstanbul güzellemesi

Dice Kayek markasının yaratıcısı Ayşe ve Ece Ege kardeşler, bu sergiyi kendilerine her zaman esin kaynağı olmuş İstanbul'a ithaf etmişler. Sokakları, binaları, tadı, kokusu ve yaşam tarzıyla onları her zaman heyecanlandıran İstanbul'un içinde barındırdığı tezatların uyumunu gösteren bir koleksiyon yapmışlar. Geçmiş, gelecek, geleneksellik, modernizm ve farklı kültürler özel tasarımlarda hayat bulmuş. Her giysi kentin farklı bir yüzünü ya da imgesini yansıtıyor.

‘İstanbul Contrast', Paris'teki sergiden farklı olarak İstanbul Modern'e özel bir düzenlemeyle sergileniyor. Ünlü sanatçı Arik Levy, Dice Kayek için ‘LogForest' adını verdiği bir enstalasyon hazırlamış. Sergi alanına girenler kendini bir an Yerebatan Sarnıcı'nda hissediyor. Bu duygu sarnıçtaki sesler, gölgeler ve sütunlarla yaratılmış, sütunların arasına gizlenmiş giysilerin her biri İstanbul'un ayrı bir köşesini imgeliyor. Arik Levy ilk bakışta insanı zorlayan ama dikkati tasarımlara yoğunlaştıran bir yerleştirme yapmış.

Arik Levy bu düzenlemeyle iç-dış kavramını, kontrasları sorgulamak istemiş. Yapıtını ‘büyümeye, gelişmeye, evrime ve dönüşüme gönderme yapan küresel Absent nature-Varolmayan doğa' projesinin parçası ve İstanbul kentinin metaforu olarak tanımlıyor: "Renkleri, sokakları, insanları ve beklenmedik sentezleriyle İstanbul, sanat ve sanatçılar için sonsuz ilham kaynağıdır. Çelişkiler yumağıdır. Osmanlı'dan bu yana isabetle adlandırıldığı üzre, Şehr-i şehri İstanbul'dur o; o bir dişi şehir, bir dişi muammadır…

Hani şu renkli matruşka bebeklere benzer İstanbul. Açarsın bir tanesini, bir de bakarsın bir tane daha varmış içinde, öylesine saklı, gizemli. Onu da açarsın bir tane daha çıkar karşına. Tek bir İstanbul yok ki. İstanbullar var aslında. Yan yana, iç içe…" Serginin en büyük sürprizlerinden biri de tüm metinleri yine bir İstanbul âşığı ünlü yazar Elif Şafak'ın yazmış olması.


Önceliğimiz giyilebilirlik

‘Kubbe', ‘Kumru', ‘Lokum', ‘Galata', ‘Topkapı', ‘Lale', ‘Kaftan', ‘İstanbul Modern', ‘Boğaziçi' ve ‘Ayasofya' gibi İstanbul dendiğinde ilk akla gelenler giysiye dönüşmüş. Sergide 12 başlık altında 26 tasarım yer alıyor. Ece Ege'yi en çok heyecanlandıran, dikimi aylarca süren, terzilerin parmaklarının delindiği Ayasofya temalı giysi olmuş. Taşlarla süslü bu elbisede Ayasofya'da yıllar sonra bulunan Cebrail rölyefinden izler var.

Hüseyin Çağlayan ve Dice Kayek sergilerini bir arada görmek iki tasarımcının bakış açılarının ne denli farklı olduğunu da gözler önüne seriyor. Çağlayan için kadın ve kadın giysileri duygu ve düşüncelerini yansıtmak için bir araçken, Ege kardeşler hangi kavramsal çerçeveden bakarlarsa baksınlar kadınlar ve giysileri ön planda. Ece Ege İstanbul Modern'de tasarımları sergilenen Hüseyin Çağlayan'dan en büyük farklılıklarının kıyafetlerinde fonksiyonelliğe verdikleri önem olduğunu söylüyor. "Kavramsal tasarıma evet ama önceliğimiz giyilebilirlik" diyor.