Автор
Kobiden
Опубликовано
23 нояб. 2011 г.
Время чтения
9 минут(-а,-ы)
Скачать
Загрузить статью
Печать
Размер текста

Kemeraltı, cazibe merkezi olacak

Автор
Kobiden
Опубликовано
23 нояб. 2011 г.

Dünyanın en büyük açık hava çarşıları arasında gösterilen, hafta içi 250 bin, hafta sonu ise 500 bin kişinin sokaklarından geçtiği Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nın yeniden eski günlerine dönmesi için düğmeye basıldı. AVM ile rekabet edemeyen, hanutçular, işportacılar, otopark ve aydınlatma sorunu nedeniyle kan kaybeden çarşının, sorunlarının çözümü için harekete geçildi.




Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nı çekim merkezi haline getirmek için yola çıkan Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ceylan, Kemeraltı'nın bilenen sorunlarını yeniden saptamaya çalıştıklarını, sadece genel sorunları değil bölgesel sorunları da çözmeyi amaçladıklarını kaydetti. Kemeraltı esnafının sorunlarıyla yıllardır ilgilenilmediğini, derneğe yeni üye kaydı yapılmadığını anlatan Ceylan, yeni yönetim olarak geldikleri 20 günde 50'ye yakın üye kaydı yaptıklarını, 467 olan üye sayısını binlere çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi. 1987 yılının başında Kemeraltı esnaf sayısının 10 bin 500 olduğunu, 2007 yılında 8 bin 500'e düştüğünü, bugün ise 8 bin civarında olduğunu söyleyen Ceylan, şimdi var olanları gitmekten vazgeçirmek istediklerini kaydetti.

Eğitimcilikten geldiğini, 25 yıllık İngilizce öğretmenliği yaptığını, 17 yıldır da Kemeraltı'nda kitabevi işlettiğini anlatan, aynı zamanda FİFA ve UEFA gözlemci hakemi olan Hasan Ceylan, bu özelliklerinin yerel yönetimlerle çarşı esnafı arasında arabulucu ve yapıcı bir tavır sergilemesine yardımcı olacağını belirtti. Ceylan, "Bir tarafımda devlet geleneği bir tarafımda esnaflık var. İkisini bir paçal haline, kombine hale getirebilirsem, o taktirde üst makamlarla da esnafla da çok iyi bir diyalog kuracağız. Aradaki geçişi, köprüyü sağlayabilmemiz gerekiyor. İşimiz kolay değil, her şeyin başında ekonomik durum geliyor. Bu sadece Kemeraltı'nın Türkiye'nin değil, dünyanın genel bir sorunu. Ülkeler batmakta. Birinci derecedeki amacımız esnafımızı ekonomik olarak daha sağlıklı bir duruma getirebilmek, adımlar atarak Kemeraltı'na müşteri çekebilmek" şeklinde konuştu.


Ceylan, müşteri çekebilmenin ilk yolunun fiziksel olarak avantajlı olan AVM'ler ile yarışabilmek olduğuna işaret ederek, "AVM'lere karşı üstünlük ele geçiremesek bile en azından eşitliği sağlayabilmek amacındayız. Eşitliği sağlarsak üstünlüğü de sağlayabiliriz" dedi.


Nisan ayından itibaren çarşı gece açık olacak


Hasan Caylan, küçük küçük adımlarla da olsa burada, tekrar eski canlılığı kazandırmak gerektiğini ifade ederek, "Benim ilk hedefim Kemeraltı Çarşısı'nı daha geç saate kadar açık tutabilmek. Buraya varabilmek için ışıklandırmayı yapmamız lazım. İnsanların kendilerini daha güvende hissedebilecekleri bir ortam yaratmak gerekiyor. Ana arterlerin üzerini örtebilsek, yazın güneşten kışın yağmurdan inanların korunması mümkün olacak. Topuklu ayakkabı ile çarşıya gelen hanımlar rahat dolaşabilmeli. Otopark alanı yaratabilmeliyiz. İnsanlar AVM'lere gittiklerinde otoparkı düşünmüyorlar. Bir de cazibe noktaları yaratabilmeliyiz. Bazı yerlerde müzikler, küçük tiyatro gösterileri yapılabilir. Abacıoğlu Hanı açıldı, dünyaca ünlü bir ödül kazandı ama sadece gündüz çalışıyor. Hizmet ve eğlence sektörüne de çağrı yapıyorum. Kafe ve restoranlar insanları çeken yerler, bu mekanları biraz daha dağıtabilirsek o zaman insanları çarşının içine çekme şansımız olacak. Gelecek yıl nisan ayından itibaren gece saatlerimizi uzatacağız" diye konuştu.


İşportacılar bir alanda toplanmalı


Çarşı esnafının en önemli sorunlarının başında rekabet şanslarını zorlaştıran işportacıların geldiğini anlatan Ceylan, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: "İşportacılar da bizim insanımız, bunları atmayalım ama bir çözüm yolu bulmamız gerekiyor. Kemeraltı'nın küçük bir bölgesini belki de işportacılara ayırmamız gerekiyor. İki sokak sizin, burada satışınızı yapın dememiz lazım. Bu bizim işimiz değil ama biz bunu üst makamlardan isteyip çare düşünebiliriz. Sorunları biliyoruz, çözümünü de biliyoruz. İşportacıların bir kısmı da aslında eski çarşı esnafı ya da şu anda dükkan sahibi. Kendi dükkanın önüne tezgah kuruyor orada satmaya çalışıyor. Çünkü karşısında başka bir işportacı bu yöntem ile mal satıyor. İnsanlar işportacıdan alırken dükkana girmiyorlar. İşportacılığa karşı değiliz denetim altına alınıp, mevcut esnafımızı rahatsız etmeksizin, sağlıklı işler yapılmasını istiyoruz."


Hanutçular kayıt altına alınacak


İzmir'e kruvaziyer ile gelen turistlerden yeterince faydalanılamadığını söyleyen Hasan Ceylan, turistlerin bir noktaya bırakıldığını, nereye gittiğini bilmeden dolaştıklarını vurguladı. Ceylan, "Biz turistler için sokaklara 'siz şimdi buradasınız' şeklinde bir işaret koyabilirsek, saatlerini rahat geçirebileceği bir ortam oluşturmuş oluruz. Dernek ilk kurulduğunda, her gemi günü bir çalışanımız limana gider, orada iki üç otobüs turist getirir, onlara broşür verirdik. Bunu yeniden yapabilirsek, o hanutçuların dükkanlara getirdiği avantajlardan daha büyüklerini tüm çarşıya yayabiliriz" diye konuştu.


Hanutçuluğu kötü bir meslek olarak görmediğini ancak çarşıya gelenleri rahatsız ettiklerini söyleyen Ceylan, hanutçulara dernek çatısı altında satış eğitimcileri ile günde iki saat ücretsiz eğitim verdirmeyi istediğine işaret etti. Ceylan, "Dışlamıyoruz, kayıt altına almak istiyoruz" dedi. Çarşıda iletişim sorunu yaşadıklarını dile getiren Hasan Ceylan, esnaf arasında etkin iletişim kurmayı sağlayacak Kemeraltı TV ve Kemeraltı Radyo kurmayı da planladıklarını ifade etti.


Kemeraltı'nın geleceği çok ortaklı model


Hasan Ceylan, Kemeraltı'nın geleceğinin küçük küçük bir arada dükkanlar değil, daha büyümüş daha birlikte olmuş, çok ortaklı güçlü dükkanlar olduğunun altını çizdi. Ceylan, "Kemeraltı'nın geleceğinde bu var. Şimdi Kemeraltı çok parçalanmış ve dağılmış. Çok ortaklı model için sıkıntılar olacaktır ama burada biz iyi ekonomistleri göz önüne alacağız. Şu ana kadar çarşıya gelmiş çok büyük firmalar mutsuz değil. Sadece daha ileri adımlar bekliyorlar. Yöneticiler cesur olmalı. Örneğin burada otopark yoksa otopark yapılmalı" şeklinde konuştu.


Esnafın sorunları ortak, çözüm bekleniyor


20 yıldır Kemeraltı'nda esnaflık yapan Görkem Kuyumculuk'un sahibi Hüseyin Nas, Kemeraltı'nın eski günlerine dönmesini istediğini belirtti. 20 yıl öncesi ile şimdiki ekonomik durumlar arasında ciddi farklılıklar yaşandığını söyleyen Nas, "20 yıl önceki bütçeler ile şimdiki farklı. 20 yıl önce altın daha hesaplıydı, daha ucuzdu şimdi global krizden dolayı altın fiyatları daha yüksek. Alım gücü düştü. Bunun yanında AVM'lerin açılması bizim için bir sorun, o da Kemeraltı'nı etkiliyor. Ekonomik kriz artı AVM'ler, bizim satışlarımızı etkiliyor. İnsanlar otoparklı olarak rahat gezip dolaşabileceği AVM'leri tercih ediyorlar.  Çığırtkanlığın işportacılığın olmadığı yer arıyor. Böyle olunca bizim Kemeraltı geri plana düştü. Temel sorun çığırtkanlık, esnaf da buna kendisi yapıyor. Sergiler dışarıda, salkım saçak atılıyor. İnsanlara satış tacizinde bulunuyorlar. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.


21 yıldır Kemeraltı'nda faaliyet gösteren Dibek Kuru Kahvecisi'nden Tayfun Zorba, "Bizim kahvemiz meşhur olduğu için işlerimizde çok ciddi sıkıntılar yaşamıyoruz. Şu an soğuklar başladığı için işler biraz durgun. Türkiye'nin her tarafına kahve gönderiyoruz. Ürünlerimiz patentli olduğu için bilinen bir yeriz. Diğer esnafın Allah yardımcısı olsun, Onların işleri daha durgun. Artık insanlar Kemeraltı'na nostalji olsun diye geliyor, alışverişten daha fazla kahve içmeye, kokoreç yemeğe geliyorlar. Alışveriş için AVM'lerin tercih edilmesi burayı sarstı. Küçük esnafın dayanma gücü azaldı" ifadesini kullandı.


Namlı Sünnet Konfeksiyon'dan Burhan Şen, eskiye göre işlerin çok düşük olduğunu dile getirdi. Şen, "Burada esnafın yüzde 80'i daha siftah etmiş değildir, buna biz de dahiliz. İyi gitmiyor, gün geçtikçe daha da kötüleşiyor. Önceden insanlar Kemeraltı'nda dükkan bulmak için kavga ediyordu, yarışıyordu. Şimdi Kemeraltı'nın birçok yerinde boş mağaza var, hala da kapatıyorlar. Bizim bulunduğumuz alanda saat18.00-18.30 gibi kimse kalmıyor. Esnaf da ne kadar erken kapatırsak o kadar az  masraf ediyoruz gözü ile bakıyor. Elektrikten tasarruf etmeye çalışıyorlar. Bir ay önce mazgalın kokusundan burada durulmuyordu. Müşteriye zararı var, bize zararı var. Bir ay ilgilenilmedi" dedi. Sünnet kıyafetleri sattıklarını anlatan Şen, artık sünnet düğünleri yapılmadığını, insanların hastaneleri tercih ettiğini ifade ederek, eskiden sünnet düğünlerinin ayrı bir havası olduğunu, ticaretin yanı sıra eski bir geleneği yaşattıklarını sözlerine ekledi.


Bayram Tekstil'in sahibi Kenan Bayram, 23 yıldır esnaflık yaptığı çarşıdan ayrılmak istediğini belirtti. Bayram, "Ben Kemeraltı'nda dükkanıma yaptığım yatırımı, harcadığım mesaiyi başka bir yere yapsaydım, şu anda çok büyük paralar kazanmıştım. Aydınlatma sorunu var, geç saatlere kadar açık kalamıyoruz. Hava karardığında tek başına yürümek sıkıntı yaratıyor. AVM'lerle rekabet sorun, iki oğlum var, ikisi de benim yerime işi devam ettirmek istemiyor. Burada yaşanan karmaşa nedeniyle satışlarımız ciddi şekilde etkileniyor" dedi.


Büyükşehir, Balıkçılar Çarşısı'nı yeniliyor


Kemeraltı'nda gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarıyla tarihi çarşıya yeni bir soluk getirmeye çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi ise, çarşıyı eski kimliğine kavuşturmak için faaliyetlerini yürütüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2011 yılının başında “Kemeraltı Anafartalar Caddesi Cephe Düzenleme Projesi" ile Havra Sokağı'ndan Şadırvanaltı Camii'ne kadar olan bölümü yeniledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, içinde Perakende Balıkçılar Çarşısı'nın da bulunduğu Taşçılar içi katlı otoparkında da yeni meydan düzenlemesiyle birlikte balık satış birimleri, balık pişiricileri ve restoranları bulunacağı projeye ilişkin çalışmalarını sürdürüyor.


Tarihi, yüzyıllar öncesine dayanıyor


İpek Yolu'nun batı ucundaki ticaret merkezi İzmir'de liman, Hisar Camii'nin bulunduğu bölgeye kadar gelirdi. Limanın ağzında ise, 12. yy'da Bizanslılar tarafından kurulan İzmir Liman Kalesi bulunmaktaydı. Kale tarafından korunan limanın sağ kıyısında ise Frenk tüccarlarının dükkanları ve limanın iç kısmında da kervansaraylar bulunurdu. İpek Yolu'nu takip eden deve kervanlarıyla İzmir'e getirilen mallar bu hanlara indirilir, Ceneviz tüccarları aracılığı ile de limandan gemilere yüklenerek ihraç edilirdi. İşte bu bölgede kurulu; birçok tarihi mekanı kucaklayan İzmir'in ünlü Kemeraltı Çarşısı'nın oluşumu da bu ilginç olaylara dayanıyor. Tarihte bir iç liman olan Kemeraltı bölgesini, kaleyi almak için Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlılar çeşitli saldırılar düzenlemişler, ancak başarılı olamamışlardır. İzmir Liman Kalesi'ni düşürmek, 1402 yılında, iç limanı taşlarla doldurarak kaleyi savunmasız bırakan Timurlenk'e nasip olmuştur. Timur'un askerleri, Kadifekale sırtlarından sürükleyip getirdikleri taşlarla limanı doldurmuşlar, böylece sonradan Kemeraltı denilen yerleşim bölgesi oluşmuştur. Zaman içinde bu bölgede yerleşim gelişmiş, hanlar, hamamlar, camiler, kiliseler, havralar, şadırvanlar inşa edilmiştir. Bölge, bir ticaret merkezi olarak gelişmiştir. Kemeraltı Çarşısı'nda halen tarihten süzülüp bozulmadan günümüze kadar gelen bir düzen ve yapı vardır. Kaynaklar, çarşının ismini; ana caddeyi boydan boya aralıklarla süsleyen 'arasta' adı verilen kemerlerden aldığını bildiriyor.